Okul mu, Ocak mı, Çiftlik mi ? Allah aşkına burası tam olarak ne ?

Uzun bir süredir yurt dışında olduğumdan dolayı yazmaya ara vermiştim. Şimdi tekrar geldiğimize göre kaldığımız yerden devam edelim.

Daha önceki bölümden hatırlarsanız, bu bölümde size İslahiye İİBF’nin kuruluşundan bu yana geçirdiği Yönetim kademesindeki değişikliklerden ve tuhaflıklardan bahsedecektik. İsteseniz başlayalım.

1 – Yrd.Doç.Dr. Metin Yıldırım:

2009 yılında kurulup faaliyetine başlayan İslahiye İİBF’nin VEKALATEN “KURUCU DEKANI”dır  (ne demekse ve ne kadar önemliyse artık) kendisi. Aynı zamanda İslahiyede bulunan MYO’nun da 2009-2012 yılları arasında Müdürlüğünü yapmış.

metin yildirim4

İLGİNÇ: Üniversitenin web sitesindeki ÖZGEÇMİŞİNE bakıldığında,(http://www.gantep.edu.tr/akademik/index.php?ana=400&akadID=29&bolum_id=401) 2000’li yılların başından bu yana Metin Yıldırım, Gaziantep Üniversitesinde her  Rektör döneminde mutlaka en az 5-10 tane İdari görev almış. Kurul Üyelikleri, müdürlükler, vekaletler, temsilcilikler ……….… v.b.…………. gırla gitmiş.

Üstelik bu adam bir yardımcı doçent olmasına rağmen ve G.Antep Üniversitesinde  yüzlerce Profesör ve Doçent te bulunmasına rağmen, tüm Üniversite’de “HER DEVRİN ADAMI” diye arkasından konuşulan Metin Yıldırım sürekli en az 5-10 tane idari görev üstlenmiş.

Görev bilinci veya fedakarlığından dolayı değilmiş bu elbette. Her yeni Rektör seçiminde, Rektörün yanında soluğu alır ve Mutlaka Üniversite “YÖNETİM KURULUNDA” veya “SENATOSUNDA” yer almak için yalvarıp yakarırmış denildiğine göre. Rektörler de bu minnet, rica ve yalvarmalardan bıkıp istediğini yaparlarmış bu şahsın.

1996-2004 yılları arasındaki Rektörlük yapan ve MHP’den milletvekili adaylığı için ismi geçen Prof.Dr.Hüseyin FİLİZ zamanında, Metin YILDIRIM, Gaziantep Üniversitesine gelmiş ve gelir gelmez de pek çok idari göreve yerleşmiş.

2004-2008 arası Rektörlük yapan ve Sosyal Demokrat kimliği ile bilinen Prof. Dr. Erhan EKİNCİ zamanında da Metin YILDIRIM idari görevlerini katlayarak arttırmış.

Son olarak 2008’den bu yana rektörlüğü yürüten ve Muhafazakar kimliği ile tanınan Rektör Prof.Dr. M.Yavuz Coşkun zamanında ise, Metin YILDIRIM coştukça coşmuş ve idari görev alımında zirve yapmış. Aşağıdaki Tablo meydanda.

Sahi, İnsan niye sürekli Üniversite Yönetim Kurulu veya Senatosunda olmak ister ki ? Acaba bir tür İDEOLOJİK KADROLAŞMA için olabilir mi ?  Bilemiyoruz. Biz Söyleyenlerin yalancısıyız.

Şu anki İdari görevlerine bir bakalım yine Yrd.Doç.Dr. Metin Yıldırımın:

2014 – – GAZİANTEP ÜNİ. SOSYAL BILIMLER MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRÜ

2013 – -İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAK. İL KOORDİNATÖRÜ

2012 – -İSLAHİYE MYO YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ

2012 – -ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÖF AKADEMİK DANIŞMANLIK HİZ. İL KOORDİNATÖRÜ

2010 – -GAÜN ETİK KURUL ÜYELİĞİ

2009 – -NURDAĞI MYO YÖNETİM KUR.ÜYELİĞİ

2008 – GAZİANTEP ÜNİ. OĞUZELİ MYO YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ

Yukarıdaki Tabloya baktığınızda, Sanki burası yeni kurulmuş  bir taşra Üniversitesi olsa, neyse diyeceğiz. Ama Resmi olarak 1973 yılında kurulup bu sene 43.Yılını kutlayan ve bünyesinde yüzlerce DOÇENT ve PROFESÖR barındıran (Ama bir kısmı İNTİHALCİ PROFESÖR Hatırlarsanız) köklü Gaziantep Üniversitesinde, neden bütün İDARİ görevler bir Yardımcı Doçente verilir, anlamak ÇOK ZOR.

Gelelim, Metin YILDIRIM’ın İslahiye maceralarına.

2009-2010 Yıllarında yöneticisi olduğu hem Fakülte hem de MYO’daki fişlemeler bu Metin Yıldırım zamanında gerçekleşmiş  efenim. Daha sonra bunlar için sözde inceleme ve soruşturmalar başlatılmış ama bunlar da Metin Yıldırımın yakın arkadaşı olan ve onun aracılığı ile İslahiye İİBF’ye dekan olarak getirilen İntihalci Hakan Altıntaş tarafında ÖRTBAS edilmiş, bu durumun belgeleri de mevcutmuş.

Bir tür ŞIRACININ ŞAHİDİ BOZACI olayı anlayacağınız.

Ayrıca Metin Yıldırım İslahiyede iken, pek çok sorun da yaşanmış. Hem Fakültede hem de MYO’da öğrenciler arasında KAVGA-DÖĞÜŞ eksik olmazmış, ilginçtir, Metin YILDIRIM görevi bırakır bırakmaz, bu kavga-döğüşler de resmen bıçakla kesilir gibi kesilmiş. GERÇEKTEN İLGİNÇ DEĞİL Mİ ?

Yine, Metin Yıldırım’ın görev yaptığı zamanlarda, HOCALAR  arasında da huzursuzluk ve kavga döğüş eksik olmazmış. Tüm hocalar birbirileri ile tartışıp dururlarmış.

BAZI HOCALARIN ders verdikleri OKULA GİRMELERİ YASAKLANMIŞ, EVET, DERS VERDİKLERİ OKULA GİRMELERİ, METİN YILDIRIM TARAFINDAN YASAKLANMIŞ.

Mahkeme kadıya mülk olmazmış ama, Metin Yıldırım yönettiği kurumlarda, üst kural ve mevzuatı HİÇE sayarak tamamen kendi KEYFİ KURALLARINI uygularmış.

Hocalar birbirlerine karşı kışkırtılmış, TEHDİT EDİLMİŞ, TAKİBE ALINMIŞ………………..OLAYLAR………..…. OLAYLAR…………..

Ve tabi, Metin Yıldırım görevi bırakır bırakmaz, hocaların tamamı da huzura ermiş. Bu da ilginç değil mi ?

Kuşkusuz durumun daha iyi anlaşılabilmesi için bu olayları, o dönemde İslahiye İİBF ve MYO da eğitim alan ve çoğu SİYASİ GÖRÜŞ, MEZHEP veya ETNİK KÖKENİNDEN DOLAYI FİŞLENEN veya türlü Tehditlerle sindirilen ÖĞRENCİ ve ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ İLE  İDARİ PERSONELİN DİLİNDEN DİNLEMEK EN SAĞLIKLISI. KİMBİLİR, daha bilinmeyen NELER NELER VARDIR ?

Çok uzattık bu vatandaşın yaptıklarını, hemen halefine geçelim.

2 – Prof.Dr.Cengiz TORAMAN:

Balıkesir Üniversitesi’nden Gaziantep’e gelir gelmez, görev süresi biten Metin YILDIRIM’ın yerine dekanlık görevine getirilen bu şahıs zamanında, İslahiye’de pek bir sıkıntı yaşanmamış.

cengiz toraman

Öğrenciler ve çalışanların anlattıklarına göre, okulda ki olaylar, Cengiz TORAMAN gelir gelmez durulmuş, herkes sakinleşmiş. Kim bilir belki de o gelir gelmez değil de, önceki gider gitmez olmuştur bunlar….

Fakat bir taraftan da, yine öğrenci ve çalışanların anlattıklarına göre, Cengiz Toramanın görevi esnasında halen MYO müdürlüğünü sürdüren Metin YILDIRIM, Fakülteyi yine KARIŞTIRMA peşindeymiş. Bazı Öğrenci ve çalışanlarla GİZLİCE toplantılar yaparak, her yerde “Ben gittikten sonra fakülte iflah olmaz” gibisinden demeçler veriyormuş.

Buna rağmen yine de Cengiz Toraman zamanında okulda dişe dokunur bir HUZURSUZLUK veya SORUN yaşanmamış. Herkes gelinen durumdan gayet memnunmuş.

Söylendiğine göre aslen Emniyet kökenli olan Toraman Hoca, gayet ciddi ve disiplinli bir hocaymış, cıvıklığa, laubaliliğe ve dedikodulara da asla izin vermezmiş.  İş disiplinini ön planda tutar ve kimsenin de dinine, imanına, mezhebine, ırkına, milletine, rengine, ideolojisine karışmazmış. Ne diyelim. Bu iyi bir şey şüphesiz. Olması gereken de bu aslında.

Gelelim bir sonrakine.

3 – Yıldırım BAYAZIT

yildirim beyaz it yeni.jpg

Kadrosu MYO’da olmasına rağmen, üstelik de o dönemde sadece LİSANS mezunu olmasına rağmen, ve yine ÜSTELİK o dönemde FAKÜLTEDE 4-5 tane de Öğretim Üyesi (Yrd.Doç.Dr.) olmasına rağmen, 2013 yılı başında 3-4 ay süre ile DEKAN VEKİLİ olarak görevlendirilmiş.

HERHALDE BU DA DÜNYADA TEK ÖRNEKTİR:

Fakülteye SADECE LİSANS MEZUNU Dekan vekili…………… Üstelik KADROSU ORDA BİLE DEĞİL……………. ÜSTELİK FAKÜLTEDE 4-5 TANE DE YRD. DOÇ. VARKEN……………………………..

Diğer taraftan, üniversite ile birlikte aynı anda bazı dershanelerde Matematik derslerine de giren Bayazıt, İslahiyede öğrencilere özel ders de veriyormuş. Bir dalda üç kuşu önemsemiyoruz fakat bu özel derslerin verilmesi için seçilen mekan ise ÇOĞU KEZ Fakülte binasıymış. Yani YİNE KAMU MALINI ŞAHSİ İŞLER İÇİN KULLANMA OLAYI. 

BÖYLESİNE İNANILMAZ ANORMALLİKLERİN NEDENİ NE OLABİLİR ACABA……………………

Metin YILDIRIMIN Biten DEKANLIĞI SONRASI DEPREŞEN İNTİKAM DUYGULARI MI …… ?

YOKSA BU YILDIRIM BAYAZITIN EŞİNİN, REKTÖR HOCA İLE AYNI KÖYDEN OLMASI MI ……… ?

BİLEMİYORUZ…………

BURASI FAKÜLTEMİ YOKSA     ………GONUN ÇİFTLİĞİ Mİ, DEDiĞİNİZİ DUYAR GİBİYİM.

YORUM GEREK YOK, SÖYLEYECEK BİR ŞEY DE YOK BU ŞAHIS HAKKINDA. SONRAKİNE GEÇELİM……..

4 – Hakan Altıntaş.

Fakültenin 4.Dekanı. Daha Önce de bu sitede yazmıştık.

Öncelikle  İNTİHALCİ  kendisi…..

Yani Aşırmacı, Yani Bilimsel HIRSIZLIK Yapmış……. Yani nerdeyse, tek cümle yazmadan ÇALDIĞI MAKALE, KİTAP BÖLÜMÜ V.b. ile AKADEMİSYEN OLUP, ÜNVAN ALIP MİLYONLAR KAZANMIŞ.

YANİ, ASLINA BAKARSANIZ, SÖZDE AKADEMİSYENLİĞİ ( !!!) SÜRESİNCE BOĞAZINDAN TEK HELAL LOKMA GEÇMEMİŞ YANİ….

Kadrosu Uşakta, hatta Orda Rektör Adayı olmuş ULUSALCI ve ÜLKÜCÜ kesimin desteği ile Sadece 24 (Yazı ile YİRMİDÖRT) OY ALMIŞ…………. SEÇİLEMEMİŞ TABİ.

321353.jpg

Soluğu Antepte almış, Kadim dostu Metin Yıldırım ve Ortak Tanıdıkları Maraş Sütçü İmam Üniversitesinde Prof. Seyhan Taş ve İbrahim ÖRNEK de Antebe gelmesine aracılık etmiş. (Bu Şahıslar arasındaki İLGİNÇ  ilişkilere de daha sonra tekrar gelicez.)

Gelir gelmez o da kadim dostu Metin Yıldırım gibi kendi kurallarını millete dikte etmeye başlamış.

Önce, dostu Metin Yıldırım zamanında gerçekleştirilen FİŞLEMELER için GÜYA İNCELEME ve SORUŞTURMALAR başlatılmış, Sonra hemen bunların ÜZERİ KAPATILMIŞ.

AYRICA, Metin Yıldırımın bilgisi dahilinde gerçekleştirilen bu FİŞLEMELER için, FİŞLEME tarihinden sonra İşe başlayan bazı Öğretim elemanlarının isimleri bile ulusal gazete manşetlerine (Milliyet gibi) “FİŞLEMECİ” olarak çıkartılmış.

Yani olaydan haberi olmayan birileri iftirayla suçlanarak, güya ASIL SUÇLULAR ve AKLAYICILARI böylece ARADAN SIYRILMAYA ÇALIŞMIŞLAR. (Fakültede çalışan gazetecilerimiz de var, hatırladınız mı, neyse yorum yok, bağlantıyı siz kurun artık)

Metin Yıldırımın başlattığı ilginç kadrolaşma, kankası Hakan Altıntaşın döneminde de devam etmiş. Üstelik daha da beter bir şekilde, idari ve akademik personel için sürekli soruşturmalar açılmış, takipler devam etmiş.

metin hakan.jpg

Dekan Altıntaş, kendi kadrolaşmasını sağlamak için, İslahiye MYO’dan tam 6 tane Öğretim görevlisinin Fakültede görevlendirilmesini sağlamış. Üstelik bunların hepsine  Fakültede idari görevler de verilmiş. Saçma sapan bu uygulamalar karşısında, önceki dönemden beridir çalışan Fakülte kadrosundaki tüm öğretim üyeleri (Yrd.Doç.lar.  F.G.Atay, T.Sığındı., A.F.Gökçe., F.Yaşar ve H.L.Korap)  birer bir İSTİFA edip FAKÜLTEYİ terk etmişler, Fakültenin kendi kadrosunun  ilk akademik personeli olan Öğr.Gör. A.B.Özer’in görev süresi uzatılmamış, davaları devam ediyormuş, diğer öğretim görevlisi Yusuf Yıldız Nizip MYO’ya gitmiş…………………YANİ YİNE…….. OLAYLAR OLAYLAR……………………

Anlayacağınız bu Fakültede dekan vekili Altıntaşla birlikte her şey , Kankası Metin Yıldırım zamanına geri dönmüş.

Eeee tabi, Üniversiteleri akademik bir kurum olarak değil de, İDEOLOJİK BİR ÇİFTLİK, BİR OCAK olarak görürseniz, bu sonuç elbette KAÇINILMAZ.

Şu anda durum nedir ? Ona bakalım. Evet, Fakülte  KADROSUNDA  tam 13 tane Öğretim Üyesi var, ikisi Doçent, 11’i ise Yrd.Doç. Ama Yönetimde kimler var ?

Kadrosu Uşak Üniversitesindeki İNTİHALCİ Hakan Altıntaş dekan vekili,

ali kölemen.jpg

 

 

Kadrosu İslahiye MYO’da olan ve Fakültedeki hiçbir bölümle ilgisi olmayan Endüstri Mühendisliği mezunu Öğretim Görevlisi Ali Kölemen tedviren dekan yardımcısı,

 

 

reyhan.jpg

 

Ve Yine Kadrosu İslahiye MYO’da olan ve Paralelci olduğu iddia edilen Zirve Ün.ile Antep Üniversitesinin Ortak doktora programında mezun olabilmek için hocaların peşinden koştuğu söylenen Öğretim Görevlisi Reyhan Sarıçiçek te tedviren dekan yardımcısı….

 

Ve Burası bir bilim yuvası……….

Bu kadar saçma sapan, yersiz, tutarsız, adaletsiz görevlendirmelere siz ne dersiniz bilemeyiz ama bizim aklımıza muhafazakar kesimin pek bir sevdiği ;  Necip Fazıl’ın bir şiirinden şu dizeler geliyor:

Allahın on pulunu bekleye dursun on kul;
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!

Bir sonraki bölümde, akademik bir kurumdan çok İDEOLOJİK bir çiftliğe çevrilen Fakültede, dışarıdan gelip ders veren ve haksız ödemeler yapılan tiplerden bahsedeceğiz sizlere. Takip etmeye devam edin lütfen.

Yorum bırakın